CEZA, TAZMİNAT VE SİGORTA HUKUKU

Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu

14 Mayıs 2024 Yorum (0) 564 Görüntüleme
564

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu, özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar arasında yer alan temel suç tipidir. Söz konusu suç tipiyle kişiler arasında yapılan ve gizli kalması beklenen iletişim/haber alışverişinin içeriğini ifşalama, dinleme, okuma  gibi eylemler cezalandırılmaktadır.

Haberleşmenin gizliliğini ihlal etme eylemleri ise; bir telefonun paralel telefon ile dinlenmesi, postada bekleyen bir mektubun açılarak okunması, bir kamu kurumunda çalışan kişiler arasındaki bilgisayar aracılığıyla yapılan sohbetin bilgi işlem dairesi elemanları tarafından takip edilmesi, gönderilen e-maillerin yetkisiz kişilerce okunması  şeklinde kendini gösterebilir.[1] Burada haberleşmenin nasıl ve hangi araçlarla yapıldığının herhangi bir önemi yoktur. Asıl önemli olan haberleşmenin yalnızca muayyen(belirli) kişiler arasında yapılıyor olmasıdır. Altını çizerek belirtmeliyiz ki, her ne kadar basit bir fiil gibi görünse de üçüncü kişilerin kendi aralarındaki iletişimi dinlemek veya mesajlaşmaları okumak TCK 132 kapsamında haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu olarak değerlendirilir. Bu kapsamda örneğin, bir başkasının telefonuna gelen mesajı bile isteye göz ucuyla okumak bile suçun sübuta ermesine neden olacaktır.

Suçun temel hali 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasını gerektirmektedir.

Suçun Daha Ağır Cezayı Gerektiren Nitelikli Halleri

Haberleşme İçeriğinin Kayda Alınması: Haberleşmenin hangi araçlarla yapıldığının bir önemi olmadığını biraz önce söylemiştik. Haberleşme içeriğinin kayda alınması da hangi araçla olursa suçun nitelikli halini oluşturacaktır. Örneğin içeriğinin okunabilir bir şekilde mektup fotoğrafının çekilmesi yahut üçüncü kişilerin kendi aralarında yapmış oldukları telefon konuşmalarının ses kayıt cihazıyla kaydedilmesi fiilleri suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halini oluşturacaktır. Bu durumda faile verilecek ceza temel haline verilecek cezanın 1 kat fazlasıdır.

Haberleşme İçeriğinin İfşa Edilmesi: İfşa etmek, haberleşme içeriğinin sayısı belirlenemeyen kişilerin ulaşabileceği şekilde açığa çıkarılması olarak ifade edilebilir. Bu durumda önemli olan kaç kişinin içeriği gördüğü değil, kaç kişinin içeriği görebilecek durumda olduğudur. Bu nedenle aleni bir paylaşım yapılıp yalnızca 1 kişi gördükten sonra kaldırılması halinde dahi içerik ifşa edilmiş sayılacaktır. Örneğin mesajlaşma ekran görüntüsünün sosyal medya hesabında herkesin görebileceği şekilde paylaşılması halinde haberleşme içeriği ifşa edilmiş kabul edilir. Bu durumda verilecek ceza miktarı 2 yıldan 5 yıla kadar belirlenmektedir.

Suçun Kamu Görevlisi Tarafından İşlenmesi: Haberleşmenin gizliliği ihlal suçu, şayet bir kamu görevlisinin göreviyle alakalı yetki alanı içerisinde kalan bir hususta işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır. Örneğin polis memurunun mahkeme kararıyla dinlemiş olduğu kişiye ait ses kayıtlarını üçüncü kişilere sızdırması halinde suçun nitelikli hali meydana gelir. Bu durumda faile verilecek ceza temel haline verilecek cezanın ½ oranında artırılmasıyla belirlenir.

Belli Bir Sanat veya Mesleğin Sağladığı Kolaylıktan Yararlanarak İşlenmesi: Bu durumda fail sahip olduğu mesleğin kendisine sağladığı kolaylıktan yararlanarak haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu işlemektedir. Örneğin tamircinin kendisine tamir edilmek üzere bırakılan telefondan mesajlaşma içeriklerini okuması halinde suçun nitelikli hali meydana gelecektir. Bu durumda faile verilecek ceza temel haline verilecek cezanın ½ oranında artırılmasıyla belirlenir.

İçeriğin Basın veya Yayın Organlarıyla Yayınlanması: Türk Ceza Kanunu'nda 2012 yılında yapılan değişikliğe kadar, haberleşme içeriğinin basın ve yayın organlarıyla yayınlanması halinde cezanın artırılması öngörülmekteydi. Ancak 2012 değişikliğiyle birlikte, söz konusu eylem nitelikli hal olmaktan çıkarıldı. Dolayısıyla artık haberleşme içeriklerinin basın ve yayın organları aracılığıyla ifşa edilmesi halinde ceza miktarında herhangi bir değişiklik yapılmamaktadır.

Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçunu Kimler İşleyebilir?

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun işlenebilmesi bakımından, failde özel bir nitelik aranmamaktadır. Dolayısıyla konuşmanın tarafı olmayan herkes suçun temel haline fail olabilir. Konuşmanın tarafı olan kişilerin ise bu suçu işleyebilmesi için özel şartlar aranmaktadır.

Kişinin Tarafı Olduğu Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Etmesi Mümkün müdür?

Suçun niteliği gereği kişinin tarafı olduğu haberleşmeyi ihlal etmesi mümkün değildir. Zira zaten haberleşme içeriğini kişinin bizzat kendisi üretmektedir.

Ancak, kişinin tarafı olduğu konuşmayı diğer tarafın rızası olmadan ifşalaması suçun sübuta ermesine sebebiyet verecektir. Örneğin kişinin arkadaşıyla yapmış olduğu whatsapp konuşmalarını, onun rızası olmadan ifşa etmesi halinde bu suç oluşur. Tekrar ifade etmeliyiz ki, ifşalama eylemi ancak sayısı belirli olmayan kişilerin bilgisine açılması suretiyle oluşur. Kişinin tarafı olduğu suçu ifşalaması halinde ise verilecek ceza 1 yıldan 3 yıla kadar hapistir.

Şikayet Olmadan Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçundan Yargılama Yapılır mı?

TCK 139'da açıkça ifade edildiği üzere, haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır. Yani mağdurun yetkili makamlara herhangi bir şikayeti yahut bildirimi bulunmazsa, Cumhuriyet Savcılığı re'sen (kendiliğinden) suçu soruşturmaya başlamayacaktır. Bu hususta önemle ifade etmeliyiz ki, suçun şikayet süresi 6 ay gibi kısa bir zamana bağlı tutulmuştur. 6 aylık şikayet süresi ise fiilin ve failin öğrenilmesi anından itibaren işlemeye başlayacaktır.

Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu Uzlaştırma Kapsamına Girer mi?

Uzlaştırma, fail ile mağdurun mahkeme önüne gitmeksizin ve yargılama yapılmaksızın kendi aralarında anlaşarak uyuşmazlığı çözüme kavuşturmaları anlamına gelir. Uzlaştırma prosedürü ilgili Cumhuriyet Savcılığı bünyesinde uzlaştırma büroları nezdinde yürütülmektedir. CMK 253' de hüküm altına alındığı üzere, haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu da uzlaşma kapsamındadır.

Sonuç

Bir başkasının iletişiminin izin alınmadan okunması dahi haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu oluşturmaktadır. Suçun üst sınırının temelde 3 yıl ve nitelikli hallerde artırılabilir olması nedeniyle soruşturma ve kovuşturma sürecinin çok ciddi takip edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle alanında uzman ceza avukatlarının hukuki desteği son derece önem arz eder.

OLGUN HUKUK BÜROSU- Av. Ümit Olgun

Tazminat-İdare-Ceza Hukuku Departmanı

Av. Rabia Kıraç &Stj. Av. Mücahit Kaynarca


[1]Yorumlu- Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, CİLT III, YAŞAR-GÖKCAN-ARTUÇ, S.4080, Ankara, 2010

Yorumlar (0)

Yorum Yaz

E-Posta adresinizi girin ve yorum yazın. * İşaretli alanlar zorunludur.