Anayasa m.35'te düzenlenen mülkiyet hakkını ve aynı zamanda malı elinde bulunduranın zilyetlik hakkını korumak amacıyla TCK'nın 141. maddesinde hırsızlık suçu düzenlenir. TCK m. 141'e göre "Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir."
HIRSIZLIK SUÇU VE UNSURLARI NELERDİR?
TCK m.141'deki hükümle hem malın maliki, hemde malın maliki olmayıp zilyedi durumundaki elinde bulunduranın zilyetlik hakkı korunmaya çalışılmıştır. Suçun oluşumu için malın zilyedinin rıza yokluğunun olması gerekmekte, ancak bu rıza yokluğunun açık bir şekilde ifade edilmesine gerek yoktur. Zilyedin açık veya örtülü rıza gösterdiği tespit edilmemişse, suça konu malın bulunduğu yerden alınmasında mağdurun rızasının olmadığının kabulü gerekir. Mağdurun malının alınmasında rızası varsa TCK m. 26/2'deki hukuka uygunluk nedeni gündeme gelecektir. Hırsızlık suçunun manevi unsurunda ise failin özel kastı söz konusudur. Yani fail, kendisine veya başkasına yarar sağlamak amacıyla hareket etmektedir. Bu yarar maddi veya manevi olabilir.
Bununla birlikte fail malın başkasına ait olduğu düşünerek kendi taşınır malını veya kendisinin olduğunu zannederek başkasının taşınır malını bulunduğu yerden alındığında, bu hatasından yararlanacaktır. Çünkü birinci halde işlenemez suç varken, ikinci halde suçun manevi unsuru (kast) yoktur. Ancak bu hususta dikkat etmek gerekir. Zira TCK m.160'ta kaybedilmiş olması nedeniyle malikinin zilyetliğinden çıkmış olan ya da hata sonucu ele geçirilen eşya üzerinde, iade etmeksizin veya yetkili mercileri durumdan haberdar etmeksizin, malik gibi tasarrufta bulunan kişinin, şikayet üzerine bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Fail, hırsızlık suçunun nitelikli hallerinde hataya düştüğünde ise bu hatasından yararlanacak ve TCK m.30/2 gereğince suçun basit halinden dolayı cezalandırılacaktır.
HIRSIZLIK SUÇUNDA CEZANIN ARTIRILMASINI GEREKTİREN HALLER NELERDİR?
Hırsızlık suçunun nitelikli hallerinin düzenlendiği TCK m.142'ye göre; "1) Hırsızlık suçunun;
a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına
veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında,
b) (Mülga: 18/6/2014-6545/62 md.)
c) Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya
hakkında,
d) Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan
eşya hakkında,
e) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında,
f) (Mülga: 2/7/2012-6352/82 md.)
İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Suçun;
a) Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak,
b) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle,
c) Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak,
d) Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak veya kilitlenmesini
engellemek suretiyle,
e) Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle,
f) Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak,
g) Büyük veya küçük baş hayvan hakkında, işlenmesi halinde
h) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina
veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında, işlenmesi hâlinde, beş yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, bu fıkranın (b) bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır."
TCK m.143'e göre "Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır." Buradaki gece vaktinden kasıt TCK m.6/1-e'ye göre güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zamandır.
HIRSIZLIK SUÇUNUN DAHA AZ CEZAYI GEREKTİREN HALLERİ NELERDİR?
TCK m.144'e göre "Hırsızlık suçunun;
a) Paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde,
b) Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla, işlenmesi halinde, şikayet üzerine, fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur." Ancak fail bu maddeden yararlanmak için hukuki ilişkiye dayanan alacağının varlığını ortaya koymalıdır. Hukuki dayanağı olmayan alacak iddiasının bu hüküm kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
Hırsızlık suçunun failine daha az ceza verilmesini öngören TCK m.145'e göre "Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir." Madde metninden anlaşılacağı üzere fail, değerini çok zannederek mal çalabileceği gibi, değerini çok az zannederek kıymetli bir mal çalabilir. Bu durumda failin bu hatasından yaralanacak ve cezadan indirim yapılabilecektir. Nitekim Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 2015/8616 Esas, 2016/456 Karar sayılı ve 19/01/2016 tarihli içtihadında "Hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK'nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermekle beraber, somut olayda suçun konusunun toplam değeri 12,00 TL olan 60 adet boş bira şişesinin olduğu, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK'nın 145. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, bozmayı gerektirmiş," diyerek bu hususu belirtmiştir.
TCK m.146'ya göre "Hırsızlık suçunun, malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmek üzere işlenmesi halinde, şikayet üzerine, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. Ancak malın suç işlemek için kullanılmış olması halinde bu hüküm uygulanmaz." Söz konusu maddeye göre fail, kullanma hırsızlığı suçunu işleme kastı altındadır. Bu nedenle failde çaldığı malı geçici bir süre kullandıktan sonra iade etme istek ve niyeti bulunmuyorsa kullanma hırsızlığından bahsetmek mümkün değildir. Burada dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de kullanma hırsızlığı ile TCK m.168'de düzenlenen etkin pişmanlık hükmü birbirinden farklıdır. TCK m.168'de suç tamamlandıktan sonra, fakat kovuşturma başlamadan önce veya kovuşturma başladıktan sonra, ancak hüküm verilmeden önce pişmanlık gösteren fail tarafından mağdurun zararının giderilmesi durumunda cezadan indirim yapılmasını öngören etkin pişmanlık hali düzenlenmiştir.
TCK m. 147'de hırsızlık suçunun ağır ve acil bir ihtiyacın karşılanması amacıyla işlenmesi halinde cezadan indirim yapılabileceğini veya ceza verilmeyeceğini düzenlemektedir. Ancak bu hükmün uygulanması için failin ihtiyacının hukuken kabul edilebilir bir ihtiyaç olması gerekir. Hukuki açıdan meşruluk taşımayan sadece faile göre ağır ve acil ihtiyaç olarak kabul edilen hallerde TCK m.147 uygulanmayacaktır.
HIRSIZLIK SUÇUNUN YARGILAMASI VE CEZASI
Öncelikle belirtmek gerekir ki; hırsızlık suçunun işlendiğini haber alan savcılık re'sen harekete geçer ve gerekli soruşturma işlemlerini başlatır. Bu durumda suç şüphesi altına bulunan kişinin soruşturma işlemlerinin başından itibaren süreci doğru takip etmesi özellikle ifade alma anından itibaren alanında uzman bir avukattan yararlanması önem arz etmektedir. Yapılacak yargılama sonucunda ise hırsızlık suçunu işleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak TCK m.142 ve 143. maddelerindeki nitelikli hallerin işlenmesi halinde verilecek artırılacak, 144 ve devamındaki hallerin varlığı halinde ise cezada indirim yapılabilecektir. Suçun temel halinin dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu suç nedeniyle yapılacak yargılama sonucunda fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya erteleme kararlarının verilebilmesi mümkündür. Bu suçun yargılamasının yapılacağı mahkeme ise Asliye Ceza Mahkemeleridir.
HIRSIZLIK SUÇU İSNAD OLUNMASI HALİNDE NELER YAPILMALIDIR?
Hırsızlık suçunun daha az ceza gerektiren hallerinin ve özellikle faile ceza verilmemesini öngören hallerinin doğru bir şekilde tespit edilmesi önem arz eder. Bu nedenle bir avukatın hukuki yardımından yararlanmak faydalı olacaktır.
SONUÇ
Kişinin zilyedin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alması TCK m. 141'e göre hırsızlık suçunun vücut verir. TCK m.141'in devamındaki maddeler de ise suçun daha fazla ceza gerektiren ve daha az ceza gerektiren halleri düzenlenmiştir. Hırsızlık suçunun işlenmesi halinde cezada indirim ve artırıma neden olan hallerin tespiti edilmesi amacıyla alanında uzman bir avukatın yapacağı yönlendirme doğrultusunda hukuki işlem başlatılması kişi için daha iyi bir sonuç doğuracaktır.
Olgun Hukuk - Av. Ümit Olgun - Konya Hukuk Bürosu
Tazminat - İdare - Ceza Departmanı
Av. Rabia KIRAÇ
Stj. Av. Figen ÇİÇEK
DETAYLI BİLGİ İÇİN
TELEFON VE WHATSAPP:+90 (553) 048 68 12
MAİL ADRESİ : olgunhukukburosu@gmail.com
Mine Göksu tunç
Merhabalar ben bişey danışmak istiyorum eşim 3hafta önce nitelikli hırsızlık suçundan Marmara 3 nolu L tipi ceza evine alındı.9 yılla yargılanıyor.ve bir süre önce boşandık 1 yıl olmadı, ortak 2çocugumuz var görüşüne gitmek istiyorum fakat alırlar mı bilm