Sigortalı çalışan bir işçinin iş yerinde kaza geçirmesi; ölüm, yaralanma veya sakatlanma gibi durumlarla sonuçlanmasına iş kazası denir. İş kazası geçiren işçi yaralanması veya ölmesi durumda ceza davası açabilir. Ceza davası cumhuriyet başsavcılığı veya kolluk kuvvetleri tarafından başlatılan soruşturma sonucunda açılır. Bunun haricinde işçinin isteğine bağlı olarak maddi ve manevi tazminat davası da açılabilir. İşçinin ölmesi durumunda yakınları tarafından destekten yoksun kalma davası da açılabilir.
Kazanın başlangıç tarihinden itibaren 10 yıla kadar dava açılabilir, 10 yılı geçmesi durumunda zaman aşımına tabi olur.
Maddi tazminat: işçinin iş yerinde yaralanması veya sakatlanması durumunda Türk Borçları Kanunu gereğince açabileceği davadır.
Bu dava için en önemli belge, SGK müfettişleri tarafından hazırlanan tutanaklar ve belgelerdir. SGK müfettişleri, işçinin sigorta bilgilerine, maaşına, kazayı yerinde incelemesi, kaza yaşandığı anda bulunan görgü tanıklarına başvurması gibi hususlar da bilgi sahibi olacak ve gerekli araştırmaları yapacaktır. Kazanın yaşanmasındaki işçi veya işveren kusur oranlarının tespit edilmesi önemli rol oynayacaktır. Bu nedenle SGK müfettişleri tarafından hazırlanan bu raporlar büyük önem taşımaktadır.
Manevi tazminat: işçinin iş yerinde yaşadığı kaza sonucunda psikolojik olarak zarar görmesi sonucunda açılan davadır. Ölüm halinde ise yakınlarının ölümden sonra acı, üzüntü ve sarsıntı yaşaması nedeniyle işverene manevi tazminat açabilir.
Destekten yoksun kalma: Ölen kişinin yakınları tarafından işverene işçinin desteğinden yoksun kalması nedeniyle destekten yoksun kalma davası açılabilir. Destekten yoksun kalma davası açılabilmesi için tek şart işçinin ölmüş olmasıdır.
Yorumlar (0)