Miras bırakanın öldüğü andaki borçları; mevcut mal varlığından ve diğer haklarından fazla olabilir. Mirasçılar miras bırakanın öldüğünü bilmeseler hatta mirasçı olmak istemeseler dahi mirasçılık sıfatı kazanabilmekte ve miras bırakanın borçlarından kişisel malvarlıkları ile sınırsız olarak sorumlu tutulabilmektedirler. Bu halde mirasçıların başvurabileceği yol, Türk Medeni Kanunu’nda mirasın reddi müessesesi olarak düzenlenmiştir. Bu sayede mirasçılar; borçları alacaklarından fazla olan terekenin, kendilerine intikalinin oluşturacağı mali yükten kurtulmuş olacaklardır. Türk Medeni Kanununun 605. maddesine göre mirasın reddi iki şekilde yapılabilir. Bunlar;
1-) Mirasın gerçek reddi
2-) Mirasın hükmen reddi
Mirasın Gerçek Reddi Nedir?
Mirasçılık sıfatını kazanmış olan mirasçının kendi iradesi ile bu sıfata son vermesine gerçek ret denir.(TMK 605/1) Bu sebeple ret, ancak mirasın intikali, yani miras bırakanın ölümünden sonra gerçekleşebilir. Mirasın gerçek reddinde, mirasçılar tarafından bir başvuruda bulunulması gerekir. Kanuni mirasçılar mirasçı olduklarını sonradan öğrendiklerini kanıtlamadıkça miras bırakanın ölümünü öğrendikleri; atanmış mirasçılar ise miras bırakanın bu tasarrufunun kendilerine resmi olarak bildirildiği tarihten itibaren ÜÇ AYLIK HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE içerisinde miras bırakanın yerleşim yeri Mahkemesi’ne başvurarak sözlü veya yazılı beyanlarıyla mirası kayıtsız şartsız reddedebilirler. 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde miras reddedilmezse, miras kazanılmış olur. 3 aylık süre geçtikten sonra mirasın nasıl reddedileceğine ilişkin ‘’mirasın hükmen reddi’’ blog yazımızı okuyabilirsiniz.
Olgun Hukuk Bürosu- Av. Ümit Olgun
Aile - Miras - Kişiler Hukuku Departmanı
DETAYLI BİLGİ İÇİN
TELEFON VE WHATSAPP:+90 (553) 048 68 12
MAİL ADRESİ : olgunhukukburosu@gmail.com
Yorumlar (0)