Toplumsal bir varlık olan insanın başkalarından ayrı salt kendisine ait bir hayatı, özel bir alanı vardır. Bu alanın korunması amacıyla gerek ceza kanunlarında gerek özel kanunlarda düzenlemeler yapılmıştır. Bununla birlikte kişinin kendisine ait hayatı Anayasada da "Herkes özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz." şeklinde ifade edilerek güvence altına alınmıştır. İşte Anayasaya aykırı davranılarak bir kimsenin özel hayatının ihlal edilmesi halinde özel hayatın gizliliğini ihlal suçu gündeme gelecektir.
ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL SUÇUNUN UNSURLARI NELERDİR?
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu TCK'nın 134. maddesinde "Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır." şeklinde düzenlenmiştir. Maddede belirtilen özel hayat kişinin başkalarının gözünün önünde olmayan, kamuya kapalı olan, herkesten gizlediği hayatıdır. Bu nedenle nasıl olursa olsun bir kimsenin gizli alanına girilmesi özel hayatın gizliliğini ihlali suçunu oluşturacaktır. Bu kapsamda örneğin kişinin evinin içinin gözetlenmesi, odadaki eşyaların karıştırılması, yatak odasında soyunurken seyredilmesi, kişinin kimle beraber olduğunun araştırılması özel hayatın gizliliği ihlalidir.
Ancak burada belirtmek isteriz ki; gizlilik herkes bakımdan farklılık arz etmektedir. Toplumsal hayat ve iş bölümünün zorunlu kılması nedeniyle herkesin kamuda farklı bir konumu vardır. Bu nedenle bir sanatçı ve siyasetçi ile sade bir insanın özel hayatının gizliliğinin ihlali kapsamı ve sınırları birbirinden farklıdır. Bunun altında yatan düşünce kamuoyuna mal olmalarıdır. Sanatçı, siyasetçi, kamu görevlisini izlemek özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturmazken, başka bir kimseyi veya sıradan bir kimseyi izlemek özel hayatın gizliliğinin ihlalidir. Bununla birlikte sıradan bir insanın özel hayatının gizliliğini ihlal edilmesi fiili hukuka aykırı olmalıdır. Bu kapsamda kanun emrini veya yetkili mercin emrini yerine getirilmesi örneğin suç işlediği yönünde şüphe duyulan bir kişinin hakim kararı ile günlük hayatının izlenmesi özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturmaz.
TCK'nın 134. maddesinin 2. fıkrasında ise "Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve dörtbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır." denilerek bir kimsenin özel hayatına dair elde edilen verilerin ifşa edilmesi cezalandırılmaktadır. Yani özel hayatın gizliliğine ilişkin görüntü veya sesin bir kimsenin bilgisine sunulması, herkesin görmesinin veya işitmesinin sağlanması bu suçu oluşturacaktır.
ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ İHLAL SUÇU YARGILAMASI VE CEZASI
Öncelikle belirtmek gerekir ki; özel hayatın gizliliğini ihlal suçu şikayete tabidir. Bu nedenle özel hayatının gizliliği ihlal edilen kişinin şikayeti üzerine gerekli soruşturma işlemleri başlatılacaktır. Yapılacak yargılama sonucunda ise bu suçu işleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. Ancak bu gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde verilecek ceza bir kat artırılır. Suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu suç nedeniyle yapılacak yargılama sonucunda fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya erteleme kararlarının verilebilmesi mümkündür. Bu suçun işlenmesi halinde yargılamasının yapılacağı mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir.
ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL SUÇU İSNAD OLUNMASI HALİNDE NELER YAPILMALIDIR?
Özel hayatın giziliğini ihlal edilmesi şikayete tabi bir suçtur. Hakkınızda bu suç nedeniyle şikayetçi olunması halinde bu isnaddan kurtulmanın en kesin yolu müşteki (şikayetçi) ile görüşmeler sağlanıp müştekiyi şikayetinden vazgeçirmektir. Bu sürecin bir avukat aracılığıyla yapılmasında fayda vardır. Bununla birlikte özel hayat gizliliği ihlal edilen kişinin şikayetçi olmakla birlikte tazminat davası açma hakkı vardır. Zira söz konusu suç, ceza yargılamasına neden olmakla birlikte kişilik haklarının da ihlaline neden olmaktadır. Bu nedenle özel hayatının gizliliği ihlal edilen kişinin manevi bir zararı da doğabilmektedir. Uygulamada tazminat davaları ceza davasının sonucunu beklediğinden yargılamayı yapan ceza mahkemelerince suçun sabit görülüp görülmediği ve mahkumiyete hükmedilip hükmedilmediği önemlidir. Ceza yargılaması neticesinde kişinin üzerine atılı suçu işlediği sabit görülmesi tazminat davasının neticesini de etkileyecektir. Bu nedenle alanında uzman bir avukatın hukuki yardımından yararlanmanızı öneriririz.
SONUÇ
Özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar başlığı altında düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, bir kimsenin salt kendisine ait hayatının gizliliğinin hukuka aykırı bir şekilde ihlal edilmesidir. Söz konusu suç kişinin hem cezai sorumluluğuna hem de tazminat sorumluluğuna neden olacağından alanında uzman bir avukatın yapacağı yönlendirme doğrultusunda hukuki işlem başlatılması kişi için daha iyi bir sonuç doğuracaktır.
Olgun Hukuk - Av. Ümit Olgun - Konya Hukuk Bürosu
Tazminat - İdare - Ceza Departmanı
Av. Rabia KIRAÇ
Av. Figen ÇİÇEK
DETAYLI BİLGİ İÇİN
TELEFON VE WHATSAPP:+90 (553) 048 68 12
MAİL ADRESİ : olgunhukukburosu@gmail.com
*Olgun Hukuk, 30 kişilik yetkin kadrosu ile Türkiye geneline hizmet vermektedir.
Yorumlar (0)