Şantaj suçu kişinin iç huzurunu, hürriyeti ve güvenliğini, kişinin karar verme ve irade özgürlüğünü korumayı amaçlayan bir suç tipidir. Nitekim şantaj suçunda kişi, hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle başkasını zorlayarak kişinin iradesini etkiler. Bu nedenle koruduğu hukuksal değer nedeniyle şantaj suçu Türk Ceza Kanunu'nun hürriyete karşı suçlar başlığı altında düzenlenir.
ŞANTAJ SUÇUNUN İŞLENİŞ BİÇİMLERİ
Türk Ceza Kanunu'nun 107. maddesinde düzenlenen şantaj suçu, söz konusu maddeye göre iki şekilde gerçekleşebilir;
1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle;
• Bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlama şeklinde şantaj suçu
• Haksız çıkar sağlamaya zorlama suretiyle şantaj suçu
2) Bir kimsenin şeref veya saygınlığına zarar verecek mahiyette olan hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidi ile şantaj suçu.
Örneğin bir kimsenin bir polis memurunu suç işlerken gördükten sonra “beni aracınla memlekete götürmezsen bu suçu ihbar ederim” demesi şantaj suçuna vücut verir. Zira, kişi işlenen suçu ihbarla yükümlüdür. Ancak burada kişi kendisine haksız kazanç sağlanmasını isteyerek yükümlü olduğu şeyi yapacağını ifade eder. Diğer bir örnek olarak “benimle birlikte olmazsan senin diğer erkeklerle aranda olanları kocana söylerim, seni internete veririm” şeklindeki ifadelerin şantaj suçuna vücut verdiği söylenebilir. Nitekim burada bir kimsenin şeref ve saygınlığına zarar verecek mahiyetteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidi söz konusudur.
ŞANTAJ SUÇUNUN YARGILAMASI VE CEZASI
Öncelikle belirtmek gerekir ki, şantaj suçu şikâyete tabi suçlar arasında değildir. Bu nedenle şantaj suçundan yargılama yapılabilmesi için mağdurun şikayetine gerek olmayıp, suçun işlendiğini haber alan savcılık kendiliğinden soruşturma yapabilmelidir. Bununla birlikte mağdur aleyhine işlenen şantaj suçu savcılığa bildirilirken dava zamanaşımına dikkat edilmelidir. Şantaj suçu bakımından dava zamanaşımı sekiz yıl olduğundan, savcılığa yapılacak bildirim suçun işlenme tarihinden itibaren sekiz yıl içinde yapılmalıdır.
Şantaj suçunun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasıdır. Söz konusu her iki ceza, seçimlik değildir. Bu nedenle mahkeme şantaj suçu işleyen sanık hakkında hem adli para cezasına hem de hapis cezasına hükmeder. Bununla birlikte mahkeme tarafından verilecek hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir. Şantaj suçu ile yapılan yargılamanın neticesinde sanık hakkında şartları oluşmuşsa hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme kararlarının verilebilmesi de mümkündür. Şantaj suçunun yargılamasının yapılacağı mahkeme asliye ceza mahkemeleridir.
ŞANTAJ SUÇUNDA TAZMİNAT
Şantaja uğrayan mağdur ceza davasının sonucunu beklemeden tazminat davası açabilme hakkına sahiptir. Ancak tazminat davası, uygulamada, ceza dosyasının sonuçlanmasını bekler. Kişi, şantaj mağduru olduğu eylem nedeniyle uğramış olduğu kişisel saldırı, manevi ve psikolojik çöküntü nedeniyle zararının tazminini talep edebilir. Şantaj suçu nedeniyle uğranılan zararın tazmini için açılacak dava ise asliye hukuk mahkemesinde görülür.
ŞANTAJ VE TEHDİT SUÇU ARASINDAKİ FARK
Şantaj ile tehdit suçunun farkı; tehditte haksız olarak doğrudan kişisel değerlere saldırıda bulunulacağı veya herhangi bir kötülük yapılacağından bahisle bir zorlama söz konusu olmasıdır. Ancak şantaj suçunda kişiye bir kötülük yapılacağından, kişinin sahip bulunduğu bir değere saldırıda bulunulacağından bahisle bir zorlama yoktur. Aksine kişi hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle başkasını zorlar. Esasen şantaj suçu, tehdit suçunun özel bir şekli olarak nitelendirilebilir. Ancak tehdit eylemi, 107. maddede belirtilen şekilde gerçekleştiğinde, eylem şantaj olarak değerlendirilir.
ŞANTAJ SUÇUNUN İŞLENMESİ HALİNDE NE YAPILMALI?
Şantaj suçunda, kişi korkutularak bir şeyleri yapmaya zorlanabilir ve kendi başına bu işin üstesinden gelmeye çalışabilir. Kişi, şantaj unsuru olarak kullanılan durumu kimse öğrenmesin ya da duymasın düşüncesiyle failin isteklerine boyun eğebilir. Ancak failin eyleminin hiçbir sonuç doğurmayacağı ve sonu olmayacak bir durum olduğu ve bu durumun suç teşkil ettiği unutulmamalıdır. Şantaj mağduru olan kişinin polise, jandarmaya ya da savcıya sözlü ya da yazılı olarak başvuruda bulunma hakkı vardır. Ancak mağdurun her ne kadar böyle bir hakkı bulunsa da suçun ispatı ve kısa sürede netice alınması için avukattan yararlanılması gerekebilir. Bu nedenle şantaj suçu mağdurunun bir avukatın hukuki bilgisinden yaralanması ve avukatın yapacağı yönlendirme doğrultusunda hukuki işlem başlatılması daha iyi bir sonuç doğuracaktır.
SONUÇ
Kişinin hak ve yükümlülüklerinin kötüye kullanarak haksız bir çıkar sağlamaya çalışması ya da başkasını bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mecbur etmesi şeklinde gerçekleşen şantaj suçu ülkemizde Türk Ceza Kanunu'nun hürriyete karşı suçlar başlığı altında düzenlenir. Şantaj suçunda kişinin hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından bahisle veya yapmayacağından bahisle bir başkasını zorlaması söz konusudur. Bu nedenle şantaj yapılmakla kişi kanuna aykırı bir davranışta bulunmaya zorlanmış olabilir. Bu nedenle şantaj yapılan kişinin durumu savcılık, polis veya jandarmaya bildirmesi ve bir avukatın hukuki yardımından yararlanması gerekir.
Olgun Hukuk- Av. Ümit OLGUN
Tazminat- İdare-Ceza Hukuku Departmanı
Av. Rabia Kıraç
Stj. Av. Figen Çiçek
DETAYLI BİLGİ İÇİN
TELEFON VE WHATSAPP:+90 (553) 048 68 12
MAİL ADRESİ: olgunhukukburosu@gmail.com
Yorumlar (0)