Türk Vatandaşlığı Kazanma Yolları
Türk vatandaşlığı, doğumla yahut sonradan kazanılabilir. Sonradan Türk vatandaşlığının kazanılması yetkili makam kararı, evlat edinilme yahut seçme hakkının kullanılması hallerinde mümkündür. Bu yazımızda yetkili makam kararıyla Türk vatandaşlığının kazanılması hususunda açıklamalarda bulunacağız.
Yetkili Makam Kararıyla Türk Vatandaşlığının Kazanılması
Her şeyden önce belirtilmelidir ki vatandaşlık; bir devletin çatısı altında var olma imkanı sağlayan, devletin kendi vatandaşlarına tanıdığı temel hak ve özgürlüklerden yararlanma olanağı getiren ve bu nedenle kazanılması hususunda devlete geniş bir takdir alanı bırakılan hukuksal statüdür. 5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 10/1 maddesi, "Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen bir yabancı, bu Kanunda belirtilen şartları taşıması halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilir. Ancak, aranan şartları taşımak vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamaz." ifadeleriyle bu hususu açıkça düzenleyerek, devletin takdir yetkisinin alanını belirler. Dolayısıyla net olarak belirtilmelidir ki, anılan şartları taşımak her zaman için Türk vatandaşlığının kazanılması hususunda yeterli olmaz. Ancak devletin söz konusu takdir yetkisini, Anayasa'nın 10. maddesinde yer alan eşitlik ilkesine aykırı olarak kullanamayacağı da gözlerden kaçmamalıdır.
Yetkili Makam Kararıyla Türk Vatandaşlığının Kazanılma Şartları
Türk vatandaşlığının yetkili makam kararıyla kazanılması için aranan şartlar, 5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 11. maddesinde açıkça belirtilmiştir. Anılan şartlar;
1- Kendi millî kanununa, vatansız ise Türk kanunlarına göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak: Türk vatandaşı olmanın en öncelikli kuralı ergin ve ayırt etme gücüne haiz olmaktır. Türk hukukuna göre erginlik 18 yaşının tamamlanmasıyla kazanılır. Ayırt etme gücü ise kişinin özgür iradesiyle yapmış olduğu davranışlarının neden ve sonuçlarını kavrayıp, buna göre hareket etme yetisini ifade eder. Kural olarak erginlik kazanan her birey ayırt etme gücünü haizdir. Ayırt etme gücünden yoksunluk ise istisnaidir.
2- Başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye'de kesintisiz beş yıl ikamet etmek: Türk vatandaşlığının kazanılması için en önemli şartlardan birisi de 5 yıllık ikamet şartıdır. Örneğin 15/01/2022 tarihinde vatandaşlık başvurusunda bulunan bir kimsenin, en az 15/01/2017 tarihinden itibaren Türkiye'de ikamet etmesi gerekir. Vatandaşlık başvurusunda bulunacak kişinin 5 yıllık süre içerisinde 12 aya kadar yurtdışında bulunması ikamet şartının yerine gelmesine engel değildir.
3- Türkiye'de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile teyit etmek: Türk vatandaşlığında en önemli şartlardan birisi Türkiye'de ikamet etmedir. 5 yıllık ikamet şartının yanında ikamet etme iradesinin varlığı da şarttır. Örneğin yukarıda ifade edildiği üzere, 5 yıllık süre içerisinde sık sık yurtdışına çıkış yapmış, 5 yılın içerisinde 12 aya kadar yurtdışında kalmış birisi devlet nezdinde "Türkiye'de yaşama iradesinin bulunduğu" kanaatini uyandırmayabilir. Tekrar vurgulanmalıdır ki, devletin Türk vatandaşlığını kabul hususunda takdir alanı oldukça geniş bulunduğundan, vatandaşlık başvurusu yapacak olanların son derece özenli olması gerekir.
4- Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı bulunmamak: Türk vatandaşlığının kazanılmasında en önemli hususlardan birisi de sağlık durumudur. Ancak söz konusu sağlık durumu toplum açısından değerlendirilmeye alınır. Örneğin, hiçbir bulaşıcılığı olmayan ancak kişinin ağır rahatsızlık geçirmesine sebep olan bir hastalık genel sağlık bakımından tehlike oluşturmayabilir. Ancak bulaşma riski olan, özellikle kronik hale gelmiş, AİDS/HIV gibi virüslerin varlığı bu şart yönünden sorun oluşturabilir.
5-İyi ahlak sahibi olmak: Yukarıda adı geçen kanunda açıkça Türk vatandaşı olma şartlarından birisi iyi ahlak sahibi olmak olarak gösterilmiştir. İyi ahlak tabiri son derece göreceli bir kavram olduğundan, devletçe söz konusu husus genel Türk örf ve adetlerine göre değerlendirilecektir. Kişinin iyi ahlaklı olup olmadığı da idarece yapılacak saha araştırmaları sonucunda belirlenmektedir.
6- Yeteri kadar Türkçe konuşabilmek: Türkiye'de yaşamanın en önemli koşullarından birisi de iletişimdir. 5 yıllık ikamet şartını yerine getirip insanlarla sık sık iletişime geçen bir kimsenin bu şartı sağlama ihtimali yüksektir.
7- Türkiye'de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmak: Vatandaşlığın kazanılmasında bir diğer şartta başvurucunun maddi imkanlarıdır.
8- Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak: Yerine getirilmesi en zor olan şart hiç şüphesiz milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından sorun oluşturup oluşturmama hususudur. Zira henüz milli güvenlik ve kamu düzeninin ne olduğu hususunda herhangi bir genel-geçer tanım yapılamamıştır. Bu şart hem idareye olağanüstü bir takdir yetkisi sağlamakta hem de başvurucuların Anayasa'nın 10. maddesi yönünden eşitlik hakkının ihlal edilmesine sebep olabilmektedir. Son olarak belirtmeliyiz ki, milli güvenlik ve kamu düzeni şartının varlığı da hukuk dünyasında çokça tartışılmış ve tartışılmaya devam etmektedir.
Türk Vatandaşlığı Kazanmada İdarenin Takdir Yetkisi
Yukarıda sık sık vurgulandığı üzere, kanunda sayılan şartların tamamını taşımak Türk vatandaşlığının kazanılması için yeterli olmayabilir. Kaldı ki sayılan şartların bir çoğu da subjektif olup idareye geniş takdir yetkisi sağlayan şartlardır. Uygulamada yıllarca Türkiye'de yaşayıp, oldukça maddi külfetler geçirmiş başvurucuların başvurularının "takdir yetkisi" gerekçesiyle(!) reddedildiği görülmektedir. Bu durum olmadık hayal kırıklığına ve yapılan masrafların boşa gitmesine sebep olmaktadır. Bu gibi hususlara takılmamak için mutlaka alanında uzman bir idare hukuku avukatından destek almak gerekir.
Sonuç
Anayasa'nın 66. maddesinde ifade edildiği üzere Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Vatandaşlık olgusunun sağlayacağı en önemli getiri, -herhalde- ırklardan bağımsız bir kavram haline gelmiş olan Türklüktür. Bununla birlikte hem maddi hem manevi olarak, vatandaşlık anayasal bir çok hakkının önünü açmakta, ayrıca bireylerin haklarına erişmesini kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle vatandaşlık kazanımı oldukça önemli hale gelmiştir. Ancak vatandaşlık başvurusunun kabulü sabit şartlara bağlanmamış, idareye geniş takdir yetkisi bırakılmıştır. Bu nedenle sürecin hassasiyetle takip edilip, olası hak kayıplarının önüne geçilmesi elzemdir.
Olgun Hukuk Bürosu
Tazminat-İdare-Ceza Hukuku Departmanı
Av. Rabia Kıraç & Av. Fatma Atalay
Stj. Av. Mücahit Kaynarca
DETAYLI BİLGİ İÇİN
TELEFON VE WHATSAPP:+90 (553) 048 68 12
MAİL ADRESİ : olgunhukukburosu@gmail.com
Yorumlar (0)